SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

LİBAS BAHSİ

<< 2088 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

49 - (2088) حدثنا عبدالرحمن بن سلام الجمحي. حدثنا الربيع (يعني ابن مسلم) عن محمد ابن زياد، عن أبي هريرة،

 عن النبي صلى الله عليه وسلم قال (بينما رجل يمشي، قد أعجبته جمته وبراده، إذ خسف به الأرض، فهو يتجلجل في الأرض حتى تقوم الساعة).

 

[ش (جمته) الجمة من شعر الرأس ما سقط على المنكبين.

(يتجلجل) أي يغوص في الأرض حين يخسف به. والجلجلة حركة مع صوت].

 

{49}

Bize Abdurrahman b. Sellâm El-Cümahî rivayet etti. (Dediki): Bize Rabi' (yâni İbni Müslim), Muhammed b. Ziyad'dan, o da Ebû Hureyre'den, o da Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti.

 

«Bir adam yürürken omuzuna sarkan saçları iie iki elbisesini beğenmiş de birdenbire yere batmış, o tâ kıyameî kopuncaya kadar paldır küldür yere batmakta devam edecektir.»   buyurmuşlar.

 

 

(2088) - وحدثنا عبيدالله بن معاذ. حدثنا أبي. ح وحدثنا محمد بن بشار عن محمد بن جعفر. ح وحدثنا محمد بن المثنى. حدثنا ابن أبي عدي. قالوا جميعا: حدثنا شعبة عن محمد بن زياد، عن أبي هريرة، عن النبي صلى الله عليه وسلم. بنحو هذا.

 

{…}

Bize Ubeydullah b. Muâz da rivayet etti. (Dediki): Bize babam rivayet etti. H.

Bize Muhammed b. Beşşâr da Muhammed b. Ca'fer'den rivayet etti. H.

Bize Muhammed b. Müsennâ dahî rivayet etîi, (Dediki): Bize İbni Ebî Adiyy rivayet etti. Bu râvilerin hepsi: Bize Şu'be, Muhammed b. Ziyad'dan, o da Ebû Hureyre'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den bu hadîsin benzerini rivayet etti, demişlerdir.

 

 

50 - (2088) حدثنا قتيبة بن سعيد. حدثنا المغيرة (يعني الحزامي) عن أبي الزناد، عن الأعرج، عن أبي هريرة؛

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال (بينما رجل يتبختر، يمشي في برديه، قد أعجبته نفسه، فخسف الله به الأرض، فهو يتجلجل فيها إلى يوم القيامة).

 

{50}

Bize Kuteybe b. Said rivayet etti. (Dediki): Bize Muğire (yâni EI-Hizâmî), Ebû'z-Zinad'dan, o da A'rac'dan, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti ki:

 

Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuşlar :

 

«Bir adam kendini beğenmiş, iki elbisesinin içinde kırıtarak yürürken Allah onu yere batırmıştır. O tâ kıyamet gününe kadar paldır küidür yere batmakta devam edecektir.»

 

 

(2088) - وحدثنا محمد بن رافع. حدثنا عبدالرزاق. أخبرنا معمر عن همام بن منبه. قال: هذا ما حدثنا أبو هريرة عن رسول الله صلى الله عليه وسلم. فذكر أحاديث منها:

 وقال رسول الله صلى الله عليه وسلم (بينما رجل يتبختر في بردين). ثم ذكر بمثله.

 

{m1}

Bize Muhammed b. Râfi' de rivayet etti. (Dediki): Bize Abdürrezzâk rivayet etti. (Dediki): Bize Ma'mer, Hemmam h. Münebbih'ten naklen baber verdi. Hemnıam: Bize Ebû Hureyre'nin Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den rivayet ettikleri şudur, demiş ve bir takım hadîsler zikretmiştir. Onlardan biri de şudur. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle de buyurdu :

 

«Bir adam iki elbise içinde kırıtırken...» bundan sonra râvi yukarki hadîsin mislini rivayet etmiştir.

 

 

2 م - (2088) حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا عفان. حدثنا حماد بن سلمة عن ثابت، عن أبي رافع، عن أبي هريرة. قال:

 سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول (إن رجلا ممن كان قبلكم يتبختر في حلة) ثم ذكر مثل حديثهم.

 

{m-2}

Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Affan rivayet etti, (Dediki): Bize Hammad b. Seleme, Sabit'ten, o da Ebû Râfi'den, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i :

 

«Sizden önce geçenlerden bir adam bir hüllenin içinde kırıtıyordu...» Bundan sonra râvi yukarkilerin hadîsi gibi hikâye etmiştir.

 

 

İzah:

Bu hadîsi Buhârî «Kitâhu'l-Libâs»'da tahric etmiştir.

 

Ulemadan bâzıları bu rivayetlerde bahsedilen adamın bu ümmetten olabileceğini söylemişlerdir. Bu takdirde hâdise henüz vuku' bulmamış, ileride olacaktır. Bir takımlarına göre ise bu vakanın İslâmiyet'ten önce olup bittiğini. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in bunu haber verdiğini söylemişlerdir. Nevevi: Sahih olan da budur, demektedir.

 

Bazıları bu adamın Kur'ân-ı Kerim'de zikri geçen Karun olduğunu söylemişlerdir.

 

İmam Gazali meclislerde yüksek yere oturmayı, yolda yürürken önde gitmeyi, biriyle karşılaştığı zaman evveîâ karşısındaki selâm vermezse kızmayı, münazara yaparken hakkı inkâr etmeyi, cahil tabakaya hayvan nazariyle bakmayı büyüklenmekten saymış, vaid ve tehdit bunların hepsine şâmildir, demiştir.